Paylaş

Mol Gebelik nedir

Mol Gebelik (Üzüm Gebeliği) Nedir?

Mol gebeliği, yaygın olarak bilinen adıyla “Üzüm Gebeliği”, gebeliğin erken evrelerinde ortaya çıkan bir durumdur. Bu durumda, plasenta normalden farklı bir şekilde gelişir ve rahim içinde üzüm tanesi benzeri bol miktarda oluşumlar görülür. Tam ve kısmi mol gebelik olmak üzere iki ana türü bulunmaktadır. Tam molar gebelikte, plasenta dokusu genişler ve sıvı dolu kistler oluşturur, ancak maalesef fetus gelişmez. Kısmi molar gebelikte ise plasenta, hem normal hem de anormal dokular içerebilir. Bu durumda, fetüs olabilir, ancak genellikle hayatta kalamaz ve hamilelik genellikle erken dönemde düşük ile sonuçlanır. Mol gebelik, nadir görülen bir kanser türü de dahil olmak üzere ciddi komplikasyonlara yol açabilir.

Mol gebelik, erken aşamada tedavi edilmesi gereken bir komplikasyondur. Bu durum, yumurta ve sperm hücresinin yanlış bir şekilde birleşmesi veya kanserle ilişkili olmayan bir tümörün varlığı sonucu ortaya çıkabilir. Mol gebelik durumunda, bazı durumlarda düşük gerçekleşebilir; ancak düşük meydana gelmezse, genellikle hamilelik cerrahi müdahale ile sonlandırılır. Tedavi edilmeyen mol gebelik ciddi sonuçlar doğurabilir.

Mol gebelik sırasında anne adayları duygusal zorluklar yaşayabilir, bu nedenle tıbbi destek çok önemlidir. Bu nedenle herhangi bir semptomunuz varsa veya herhangi bir endişeniz varsa doktorunuzla görüşmelisiniz.

Mol Gebelik Türleri Nedir?

Tam Mol Gebelik

  • Sperm boş bir yumurtayı döllediğinde meydana gelir.
  • Yumurta boş olduğu için embriyo gelişemez ya da ciddi anormallikler sergiler.
  • Plasenta dokusu genişler ve içi sıvı dolu kistler oluşturur, ancak fetüs bulunmaz.
  • Bu sıvı dolu kist yapısı, sağlıklı bir plasenta tarafından hamilelik hormonu HCG üretir, bu da hamilelik belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olur.
  • HCG miktarı normalden önemli ölçüde yüksektir.
  • Bu tür mol gebelikler, anne sağlığı açısından son derece tehlikeli olabileceğinden, mümkün olan en kısa sürede teşhis ve tedavi edilmelidir.

Kısmi Mol Gebelik

  • Parsiyal mol gebelik, bir embriyo ile birlikte anormal bir plasentanın oluştuğu ve iki sperm hücresinin bir yumurtayı döllediği durumdur.
  • Plasentada hem düzenli hem de düzensiz dokular bulunabilir.
  • Her ne kadar bazı gelişimsel sorunları olsa da fetüs rahim içinde de gelişebilir. Ancak fetüs bulunsa da genellikle hayatta kalamaz ve gebelik, genellikle erken dönemde düşük ile sonuçlanır.
  • Ayrıca, parsiyal mol gebelik, bazen kansere yol açabilen ciddi komplikasyonlara neden olabilir.

İlginizi Çekebilir: Prolaktin (Süt Hormonu) Nedir?

Mol Gebelik Belirtileri Nedir?

Mol gebeliği, bazen belirti göstermeyebilir ve başlangıçta tipik bir hamilelik gibi görünebilir. Ancak, mol gebeliğini diğer hamileliklerden ayıran belirgin semptomlar bulunmaktadır. Mol gebeliğinin belirtileri arasında şunlar yer alır:

  • Hamileliğin ilk üç ayında görülen kanama: Koyu kahverengiden parlak kırmızıya kadar değişebilen şiddetli kanama.
  • Şiddetli mide bulantısı ve kusma: Normal hamilelikten daha yoğun ve sürekli mide bulantısı ile kusma.
  • Vajinadan atılan üzüm gibi kistler: Bu, mol gebeliğine özgü bir belirti olabilir.
  • Pelvik basınç ve ağrı: Genellikle karın bölgesinde hissedilen rahatsızlık.

Mol gebeliği genellikle ilk üç aylık dönemde teşhis edilebilir. Ancak, bu dönemde teşhis konulamazsa, aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir:

  • Hızla büyüyen rahim: Gebeliğin erken döneminde normalden fazla büyüme.
  • haftadan önce preeklampsi: Yüksek tansiyon ve idrarda proteinin belirtileri.
  • Yumurtalık kistleri
  • Yüksek HCG değerleri: Hamilelik hormonu olan HCG’nin normalden yüksek seviyelerde olması.
  • Anemi: Kan yetersizliği ve halsizlik.
  • Hipertiroidizm: Tiroid bezinin aşırı aktif olduğuna dair belirtiler.

Bu belirtilerden herhangi biri, özellikle hamilelikle ilgili endişeleriniz varsa, doktorunuza başvurmanız gerekmektedir.

İlk ultrason muayenesinde “bal peteği” görüntüsü dikkat çekerken, ilerleyen aşamalarda fetal kalp atışı veya hareket gözlenmemesi durumu, mol gebeliğin belirgin işaretlerindendir. Mol gebeliği teşhis etmenin pek çok yöntemi vardır ve genellikle ilk üç ay içinde kesinleşir.

Mol gebeliğinde, hamilelik belirtileri genellikle tipik gebelik belirtilerine benzerlik gösterir. Gebelik testleri pozitif çıkabilir, bulantı ve kusma gibi semptomlar görülebilir, aynı zamanda Beta-HCG miktarı yüksek çıkabilir.

Mol gebeliği teşhisi günümüzde genellikle kolaylıkla konabilmektedir. Tipik olarak, gebeliğin ilk trimesterinda yapılan testlerle mol gebeliği tespit edilebilir. Bu testlerde, rahimde plasenta yerine içi sıvı dolu kesecikler ultrason görüntülerinde belirginleşir. Embriyo veya fetüs bulunmaz, ancak zaman zaman hamilelik dokusunun varlığı gözlemlenebilir. Mol gebeliği sırasında, normalde plasenta tarafından üretilen hamilelik hormonu HCG’nin seviyesi anormal derecede yüksektir. Bu yüksek HCG seviyesi, kan testleri aracılığıyla tespit edilebilir ve bu, mol gebeliği teşhisinde önemli bir gösterge olarak kabul edilir. Bu nedenle, pozitif gebelik testi sonuçlarına sahip bireylerin, düzenli kontrollerini aksatmamaları önemlidir.

Mol Gebelik Tedavisi

Mol Gebelik Tedavisi Nedir?

Mol gebelik teşhisi konulduğunda, bu durumun mutlaka tedavi edilmesi gereklidir, aksi takdirde ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Mol gebelik genellikle sona erer ve düşük kendiliğinden gerçekleşebilir. Üzüm gebeliği tedavisi genellikle cerrahi bir operasyon gerektirir. Bu operasyon, genellikle anestezi altında yapılan dilatasyon ve kürtaj işlemiyle, rahim içindeki anormal dokuların çıkarılmasını içerir. Bazı durumlarda, cerrahi yerine ilaçlar kullanılarak rahim içindekilerin dışarı atılması sağlanabilir. Hangi tedavinin uygulanacağı, doktorunuzun değerlendirmesine bağlı olarak belirlenir.

Mol gebeliği tedavisi, HCG değerlerinin düzenli olarak kontrol edilmesiyle devam eder. Normal HCG değerlerine ulaşana kadar takip süreci devam eder. Eğer değerler normale dönmüyorsa, doktorunuz farklı bir tedavi planı oluşturabilir.

Tedavi sonrasında, çok nadir olarak, mol gebelik kalıntıları rahimde kalabilir. Bu duruma gestasyonel trofoblastik neoplazi (GTN) veya invaziv mol denir ve rahimde tümörlerin büyümesine neden olabilir. Tam mol gebeliklerde, GTN’ye daha sık rastlanır.

Bazı istisnai durumlarda, mol gebelik koryokarsinoma adı verilen bir tür kansere neden olabilir. Bu kanser türü rahimde başlar ancak vücuda yayılabilir. Koryokarsinoma tedavisi genellikle kemoterapi ve radyoterapiyi içerir.

Mol gebeliğin diğer potansiyel komplikasyonları şunları içerir: sepsis, rahim enfeksiyonu, preeklampsi (gebelik zehirlenmesi). Mol gebelik önlenebilen bir durum değildir. Ancak, bir mol gebelik yaşandığında, bir sonraki hamileliği planlamadan önce doktorunuzun önerilerine uyulmalıdır. Mol gebeliği yaşamak, bir sonraki gebeliğin düşükle sonuçlanacağı anlamına gelmez. Mol gebeliği kısırlığa yol açmaz ve bir sonraki hamilelik için doktorunuzun belirlediği takvimde hareket etmek sağlıklı bir hamilelik için önemlidir.

Mol Gebelik Neden Olur?

“Mol gebelik neden olur?” sorusuna yönelik ilk verilecek cevap; atipik bir döllenmiş yumurtanın mol gebeliğine neden olduğu, yani genetik yapılanma sırasında oluşan hata sonucudur. Bu genetik hata, normal hamilelikte her embriyonun sahip olduğu 46 kromozomun yanlış bir şekilde oluşmasına neden olur. Tipik bir döllenme sürecinde, her çiftteki bir kromozom anneden (23 kromozom) ve bir kromozom da babadan (23 kromozom) gelir. Ancak tam mol gebeliğinde, bir veya iki sperm bir yumurtayı döller ve anneden gelen kromozomlar eksik veya işlevsizdir. Bu durumda, babadan gelen kromozomlar kopyalanır ve anneden gelen kromozomlar tamamen eksiktir.

Parsiyal mol gebelikte ise anneden gelen kromozomlar mevcut olsa da, baba iki set kromozom sağlar. Bu durumda, embriyo normal 46 kromozom yerine 69 kromozoma sahip olur. Genellikle iki spermin bir yumurtayı döllemesi sonucu oluşan bu durum, babadan gelen genlerin fazladan kopyalanmasıyla karakterizedir. Oluşan bu anormal yapı, içi su dolu kesecikler şeklinde üzüme benzer.

Mol gebeliği risk faktörleri arasında, daha önce yaşanan mol gebeliği, yaş faktörü (20 yaş altı veya 40 yaş üzeri kadınlarda daha yüksek risk), ve daha önceki düşük sayısı yer almaktadır. Özellikle bir kez mol gebeliği yaşayan bireylerde, tekrarlayan mol gebeliğin riski daha yüksektir.

İlginizi Çekebilir: Ultrason İle Cinsiyet Tahmini Nasıl Yapılır?

Üzüm Gebeliğin Tehlikeleri Nedir?

Mol gebelikler anormal uterus hücre proliferasyonuyla sonuçlanır. Bu anormal hücreler hızla çoğalabilir ve rahmin içini doldurabilir, bu da vajinal kanamaya ve rahim ağrısına neden olabilir. Mol gebelik vajinal kanamaya neden olabilir. Orta dereceden şiddetliye kadar değişebilen kanamalar ile anne adayı için kan kaybı tehlikesi artabilmektedir. Mol gebeliklerde yüksek miktarda hCG hormonu ortaya çıkar. Böbrek yetmezliği, hipertansiyon ve diğer ciddi sağlık sorunları bu yüksek seviyelerden kaynaklanabilir.

Mol gebeliklerin yüzde 10 ile yüzde 20’si kadarı kanserojen olabilmektedir. Bazılarında yayılım gösterir, bazılarında kötü huylu kanserler de gelişebilir. Erken teşhis edilip, tedavi yoluna gidilmesi gereken ciddi bir durumdur.

Anne adayı ve eşi için mol gebelikler duygusal açıdan zorlayıcı olabilir. Düşükten dolayı depresyon, anksiyete ve diğer psikolojik sorunlar ortaya çıkabilir. Mol gebelikler tıbbi bir sorunun belirtisi olduğundan tedavi edilmesi gereken önemli bir durumdur.

Mol Gebelik Kendiliğinden Geçer Mi?

Mol gebelik kendi kendine düzelmediğinden tedavi gereklidir. Tipik bir gebelikten farklı olarak mol gebelik kendiliğinden sona ermez. Yüksek düzeyde hCG hormonu ve anormal rahim hücresi çoğalması gibi tedavi edilmeyen sorunlar annenin sağlığını tehlikeye atabilir. Mol gebelik tespit edildiğinde, sıklıkla anormal rahim hücrelerini çıkarmak ve tedavi etmek için kürtaj veya başka bir cerrahi prosedür gerekir. Tedavi sonrası izleme ve takibin önemi göz ardı edilemez.

Hastalığın kontrol altında olup olmadığı, hCG düzeyleri ve diğer tıbbi belirtiler doktor tarafından periyodik olarak kontrol edilir. Mol gebeliklerin tekrarlama veya maligniteye dönüşme riski olduğundan tıbbi takip ve tedavi önemlidir. Mol gebelikten şüphelenildiğinde doktorunuz ile temasa geçmek ve tavsiyelerine uymak çok önemlidir.

İlginizi Çekebilir: Vajinal Kuruluk Nedir?

Üzüm Gebeliği Ne Demek?

Genellikle üzüm hamileliği olarak adlandırılan mol gebelik, fetüsün normal şekilde büyümediği durumdur. Döllenme sırasında genetik bir hata rahimde anormal doku oluşmasına neden olur.

Üzüm Gebeliği Nasıl Tedavi Edilir?

Çoğu durumda, üzüm gebeliği tedavisi için cerrahi müdahale gereklidir. Bu işlem, anormal dokuların rahim içinden çıkarılmasını içerir. Genellikle dilatasyon ve kürtaj (D&C) adı verilen bir prosedür kullanılır. Rahim ağzı genişletilir ve anormal dokular aspire edilir veya cerrahi olarak çıkarılır. edavi sürecinde, hamilelik hormonu olan HCG seviyeleri düzenli olarak kontrol edilir. Normal HCG seviyelerine ulaşıncaya kadar takip devam eder. Bu, tedavinin etkinliğini değerlendirmek ve olası komplikasyonları izlemek için önemlidir. Nadir durumlarda, tedavi sonrasında kalıntı dokular veya gestasyonel trofoblastik neoplazi (GTN) gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bu durumda, ek tedavi yöntemleri uygulanabilir.

Mol Gebelik Boş Gebelik Midir?

Mol gebelik ve boş gebelik (anembriyonik gebelik) farklı durumları ifade eden terimlerdir. İki durum da gebelikteki sorunları temsil eder, ancak nedenleri ve belirtileri farklıdır.

Mol Gebelik Tehlikeli Midir?

Evet, mol gebelik potansiyel olarak tehlikeli bir durumdur ve tıbbi müdahale gerektirir. Mol gebelik, plasentanın anormal bir şekilde büyüdüğü ve içi sıvı dolu kistlerin oluştuğu bir durumdur. Bu durum, rahim içinde anormal hücre gelişimine yol açabilir ve komplikasyonlara neden olabilir.

Üzüm Gebeliği Kaçıncı Haftada Belli Olur?

Üzüm gebeliği, genellikle hamileliğin erken dönemlerinde belirgin hale gelir ve teşhis edilir. Bu durum, genellikle gebeliğin ilk trimesteri içinde fark edilir. İlk ultrason muayenesi sırasında veya hamilelik belirtileri ortaya çıktığında, doktor gebelikte anormallikler olup olmadığını değerlendirmek amacıyla mol gebeliği teşhis edebilir.

Üzüm Gebelikten Sonra Hamile Kalınır Mı?

Üzüm gebeliği yaşamış olmak, bir kişinin ilerleyen dönemde sağlıklı bir hamilelik geçirmesine engel değildir.

Mol Gebelik Testte Çıkar Mı?

Tipik bir hamileliğe benzer şekilde, molar gebelikte adet gecikmesi, pozitif gebelik testi ve diğer tüm gebelik belirtileri bulunur. Bu semptomlar, özellikle de erken dönem bulantı ve kusma, mol gebelikte genellikle normalden daha şiddetlidir ve tedaviye dirençlidir.

Mol gebelik kanser midir?

Mol gebeliğin kendisi kanser değildir, ancak nadir durumlarda gestasyonel trofoblastik neoplazi (GTN) olarak bilinen bir duruma evrilebilir. GTN, mol gebeliğin ardından rahim içinde anormal hücre büyümesini ifade eder ve kanser benzeri bir durumdur. GTN'nin görülme sıklığı oldukça düşüktür, ancak bu durum gerçekleşirse ciddi bir tıbbi durumdur. GTN'nin tedavisi genellikle kemoterapi ve bazen radyoterapiyi içerir. Tedavi genellikle etkili olabilir ve çoğu hastada başarılı sonuçlar alınabilir. Ancak, bu durumun fark edilmesi ve tedaviye hızla başlanması önemlidir.

İlginizi Çekebilir: Yumurtlama Dönemi Nasıl Hesaplanır?

Doç. Dr. Taha Takmaz

Д-р мед. наук, доц. Таха Такмаз

Kadın Hastalıkları ve Doğum ile ilgili faydalı bilgileri sizler için paylaşıyorum.

Diğer Yazılarımız

Call Now Button