Paylaş

Sperm Testi Nedir? Sperm Testi Nasıl Yapılır?

Sperm, erkek üreme hücresidir ve döllenmiş bir yumurta oluşturmak için dişi yumurta hücresiyle birleşerek embriyo oluşumuna katkıda bulunur. Erkeklerin testislerinde üretilen sperm, meni ile birlikte boşalır ve cinsel ilişki sırasında kadının vajinasına bırakılır. Sperm hücreleri, döllenme yeteneğine sahip olan en küçük hücrelerden biridir ve genellikle yüzen kuyruk (flagella) sayesinde hareket edebilirler.

Sperm hücresi, baş, boyun ve kuyruk olmak üzere üç ana kısımdan oluşur. Baş bölümü, sperm hücresinin çekirdeğini içerir ve genetik materyali taşır. Boyun, başı kuyruğa bağlayan bir bölgedir. Kuyruk, sperm hücresini hareket ettiren uzun, ince bir yapıdır.

Tıklayın ve Hızlı Randevu Alın.

Sperm, erkeklerin testislerinde bulunan ve sperm üretimini sağlayan üreme hücreleri olan spermatogonium hücrelerinden üretilir. Spermatogonium hücreleri, sürekli olarak bölünerek ve olgunlaşarak sperm hücrelerine dönüşürler. Bu süreç, spermatogenez olarak adlandırılır ve genellikle ergenlik döneminden itibaren devam eder.

Sperm, döllenme sırasında dişi yumurta hücresiyle birleşerek zigotu oluşturur ve embriyonun gelişimine başlar. Bu nedenle, sperm erkeklerde üreme sisteminin temel bileşenlerinden biridir ve doğurganlığın sağlanması için hayati öneme sahiptir.

Sperm testi, erkeklerin üreme yeteneğini ve sperm kalitesini değerlendirmek için yapılan bir tıbbi testtir. Bu test, bir erkeğin sperm kalitesini, hareketliliğini, sayısını ve morfolojisini belirlemek için kullanılır. Çiftlerin doğurganlık sorunlarını anlamak ve uygun tedaviyi belirlemek için önemlidir. Spermin toplanması için genellikle mastürbasyon kullanılır. Laboratuvarın sağladığı steril bir kapta spermin örneği toplanır.

Toplanan sperm örneği incelenir ve sperm sayısı, hareketliliği, morfolojisi ve diğer özellikleri değerlendirilir.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), normal bir sperm örneğinde genellikle bir mililitrede en az 15 milyon sperm hücresi bulunması gerektiğini belirtmektedir. Bu değer, tipik olarak “normal sperm sayısı” olarak kabul edilir. Ancak, bu sadece bir kılavuzdur ve fertilite (doğurganlık) için gerekli olan sperm sayısı birçok faktöre bağlıdır. Sperm sayısı, bir erkeğin doğurganlık potansiyeli hakkında bir gösterge olarak kullanılır, ancak tek başına bir sperm sayısı düşük olduğunda bu doğurganlık sorunu yaşanacağı anlamına gelmez.

Sperm hareketliliği, morfolojisi ve diğer faktörler de önemlidir. Ayrıca, sperm örneği birçok faktöre bağlı olarak değişebilir, bu nedenle tek bir test sonucuna dayanarak kesin bir sonuca varmak doğru olmayabilir. Hareketli ve morfolojik olarak normal sperm hücreleri, sağlıklı döllenmeye katkıda bulunur fakat anormal sonuçlar üreme sorunlarının varlığını gösterebilmektedir. Düşük sperm sayısı, azalmış hareketlilik veya anormal morfoloji doğurganlık sorunlarına işaret eder.

Çiftler, doğurganlık sorunları yaşıyorlarsa bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına danışarak durumlarını daha detaylı bir şekilde değerlendirebilirler.

Sperm Analizinde Normal Kabul Edilebilen Sonuçlar

Sperm analizi sonuçları, bir erkeğin üreme sağlığını değerlendirmek için kullanılır. Ancak, normal kabul edilebilen sperm analizi sonuçları birçok faktöre bağlıdır ve farklı laboratuvarlar veya sağlık kuruluşları arasında belirli standartlar ve referans aralıkları farklılık gösterebilir.

  • Sperm Sayısı (Sperm Yoğunluğu): Normal bir sperm sayısı, bir mililitre menide en az 15 milyon sperm hücresi veya daha fazlasıdır. Ancak, bazı durumlarda daha düşük sperm sayıları da doğurganlık için yeterli olabilir.
  • Sperm Hareketliliği (Motilite): Sperm hücrelerinin en az %40’ı hareketli olmalıdır. Hareketli sperm, yumurta hücresine ulaşma ve döllenme yeteneğini artırır.
  • Sperm Morfolojisi: Normal olarak kabul edilen sperm morfolojisi, baş, boyun ve kuyruk bölümlerinin belirli bir şekil ve yapıya sahip olmasıdır. Genellikle, normal morfolojiye sahip sperm hücrelerinin en az %4’ü normal kabul edilir.
  • Sperm Hacmi: Bir sperm örneğinin genellikle 1.5 ila 5 mililitre arasında olması normal kabul edilir.
  • Sperma pH Seviyesi: Normal pH seviyesi, menideki asidik olmayan ortamda genellikle 7.2 ila 8 arasında olmalıdır.

Bu değerler genel olarak kabul edilmekle birlikte, farklı laboratuvarlar veya sağlık kuruluşları arasında değişiklik gösterebilir. Ayrıca, bir sperm analizi sonucunun değerlendirilmesi sadece bu değerlere dayanmaz; aynı zamanda diğer faktörler de göz önünde bulundurulmalıdır.

Örneğin, bir erkeğin yaş, tıbbi geçmiş, yaşam tarzı ve partnerin durumu gibi faktörler de değerlendirmeye dahil edilir. Bu nedenle, bir çiftin doğurganlık sorunlarını anlamak ve tedavi planlamak için bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ile görüşmek önemlidir.

Sperm Analizinde Kullanılan Terimler

  • Spermatogenez: Sperm üretimi sürecidir ve testosteron hormonu tarafından kontrol edilir. Bu süreç, spermatogonium hücrelerinin olgunlaşarak sperm hücrelerine dönüşmesini içerir.
  • Oligospermi (Oligospermia): Menideki sperm yoğunluğunun normalin altında olması durumudur. WHO tarafından, normal bir meni örneğinde en az 15 milyon sperm/ml olarak tanımlanmıştır.
  • Astenospermi (Astenospermia): Menideki sperm hücrelerinin hareketliliğinin normalin altında olması durumudur. Hareketli sperm hücrelerinin oranının düşük olması, döllenme yeteneğini etkileyebilir.
  • Teratospermi (Teratospermia): Morfolojik olarak normal olmayan sperm hücrelerinin yüksek oranda olması durumudur. Yani, sperm hücrelerinin şekil ve yapısının normalden sapmasıdır.
  • Nekrospermi (Necrospermia): Menideki tüm sperm hücrelerinin ölü olduğu durumdur. Bu durum, doğal yolla döllenme olasılığını azaltabilir.
  • Azoospermi (Azoospermia): Menide hiç sperm hücresinin bulunmaması durumudur. Bu durum, erkeklerde doğurganlık sorunlarına neden olabilir ve çeşitli nedenlerle meydana gelebilir.
  • Varikosel: Testislerdeki damarlarda genişleme ve kan akışının bozulması durumudur. Bu durum, sperm üretimini etkileyebilir ve doğurganlık sorunlarına yol açabilir.

Sperm Kalitesi Düşük Olursa Ne Olur?

Düşük sperm kalitesi, çiftlerin doğal yoldan gebe kalma şansını azaltır ve doğurganlık sorunlarına yol açar. Sperm sayısının düşük olması (oligospermi), hareketliliğin az olması (astenospermi) veya şekil bozukluğu (teratospermi) gibi faktörler, döllenme yeteneğini etkilemektedir.

Eğer çiftler düzenli cinsel ilişkiye girip bir yıl boyunca gebelik elde edemezlerse, kısırlık (infertilite) tanısı konmaktadır. Düşük sperm kalitesi ayrıca yardımcı üreme teknolojileri (YÜT) gibi tıbbi müdahalelerin başarı oranlarını da etkileyebilmektedir.

Sperm Kalitesini Etkileyen Faktörler Nelerdir?

Sperm kalitesini etkileyen birçok faktör vardır. Hem çevresel hem de yaşam tarzı faktörleri sperm kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir. İşte sperm kalitesini etkileyen önemli faktörler:

  • Yaş: Yaşla birlikte sperm kalitesi genellikle azalır. Özellikle 40 yaşından sonra sperm sayısı, hareketliliği ve morfolojisi azalabilir.
  • Hormonal Dengesizlikler: Testosteron seviyelerindeki düşüklük veya diğer hormonal dengesizlikler sperm üretimini etkileyebilir.
  • Çevresel Toksinler: Pestisitler, ağır metaller, endüstriyel kimyasallar ve diğer çevresel toksinler sperm kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir.
  • Sigara İçme: Sigara içmek sperm morfolojisi ve hareketliliği üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilir.
  • Alkol Kullanımı: Aşırı alkol tüketimi sperm kalitesini azaltabilir.
  • Uyuşturucu Kullanımı: Uyuşturucu kullanımı, sperm üretimini ve kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir.
  • Stres: Kronik stres, hormonal dengeyi etkileyebilir ve sperm kalitesini azaltabilir.
  • Aşırı Sıcaklık: Testislerin aşırı sıcaklığa maruz kalması sperm üretimini etkileyebilir. Bu nedenle, sıkı iç çamaşırı giymek veya sıcak banyo yapmak sperm kalitesini olumsuz etkileyebilir.
  • Sağlık Durumu: Obezite, diyabet, hipertansiyon gibi sağlık sorunları sperm kalitesini azaltabilir.
  • Beslenme: Dengesiz ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları, yetersiz vitamin ve mineral alımı sperm kalitesini etkileyebilir.
  • Radyasyon ve Radyasyona Maruz Kalma: Radyasyon tedavisi veya sürekli radyasyona maruz kalma sperm üretimini etkileyebilir.

Bu faktörler sperm kalitesini etkileyebilir ancak her erkeğin durumu farklıdır ve bu faktörlerin etkileri bireyden bireye değişebilir. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, sağlıklı beslenme, sigara ve alkol tüketimini azaltmak, düzenli egzersiz yapmak gibi adımlar sperm kalitesini artırabilir.

İlginizi Çekebilir: Yumurta Rezervi Düşüklüğü Nedir?

Doç. Dr. Taha Takmaz

الأستاذ المشارك الدكتور طه تاكماز

Kadın Hastalıkları ve Doğum ile ilgili faydalı bilgileri sizler için paylaşıyorum.

Diğer Yazılarımız

Call Now Button